Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ile Maliyetleri Azaltma Yolları

Dış pazarlarda rekabet gücünü artırmak isteyen firmalar için ithalat vergilerinden muafiyet sağlayan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) büyük avantajlar sunar. Bu rejim sayesinde ihracat ürünü üretiminde kullanılan hammadde ve ara mallar gümrük vergisi ve KDV ödenmeksizin ithal edilebilir. Bunun karşılığında firma, ithal ettiği girdileri işleyerek belirli süre içinde ihraç etmeyi taahhüt eder. DİR’in temelinde 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile 2005/8391 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Kararı ve İhracat 2006/12 sayılı Tebliğ gibi yasal düzenlemeler bulunur. Bu yazımızda DİR’in nasıl çalıştığını, kimlerin faydalanabileceğini ve bu sistemin işletmelere nasıl maliyet avantajı sağladığını sade bir dille açıklıyoruz.
Dahilde İşleme Rejimi Nedir?
Dahilde İşleme Rejimi (DİR), ihracat amacıyla kullanılacak hammadde, yardımcı madde veya yarı mamullerin, gümrük vergileri ve benzeri ithalat vergilerinden geçici olarak muaf tutularak ithal edilmesine imkân veren bir dış ticaret sistemidir. Amaç, ihracat ürünlerimizin dünya piyasalarında daha rekabetçi fiyatla satılabilmesini sağlamaktır. DİR kapsamında ithal edilen girdiler, Türkiye’de işlendikten sonra ortaya çıkan nihai ürünlerin belirli bir süre içinde yurt dışına ihraç edilmesi şartına bağlı olarak vergisiz ithalata tabi olur. Bu bir geçici muafiyet sistemidir: İthalat sırasında normalde ödenmesi gereken vergiler teminat altına alınır ve ihracat taahhüdü yerine getirildiğinde teminat firmaya iade edilir. Kısaca, DİR “vergisiz ithalat – ihraç şartı” esasına dayanır. Belirlenen süre sonunda taahhüt edilen ihracat gerçekleştirilmezse, muaf tutulan vergiler gecikme faiziyle birlikte firmadan tahsil edilir ve gerektiğinde cezai yaptırım uygulanır.
DİR’in yasal dayanağı, yukarıda da belirtildiği gibi Gümrük Kanunu ve ilgili yönetmelik/tebliğlerdir. Türkiye’de Dahilde İşleme Rejimi ilk olarak 1996’da yürürlüğe girmiş olup o tarihten bu yana güncellenerek uygulanmaktadır. Mevcut mevzuata göre DİR, şartlı muafiyet (vergilerin teminat altına alındığı) ve geri ödeme (vergilerin önce ödenip sonra iade edildiği) olmak üzere iki şekilde uygulanabilir. Uygulamada en yaygın olanı, bu yazıda üzerinde durduğumuz şartlı muafiyet sistemidir.
DİR Nasıl Çalışır? (İşleyiş Adımları)
Dahilde İşleme Rejimi’nin işleyişi, başvuru aşamasından taahhüdün kapatılmasına kadar belirli adımları içerir:
- DİR Belgesi Başvurusu: İhracat yapacak imalatçı firma önce Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) almak için Ticaret Bakanlığı’na elektronik ortamda başvuru yapar. Başvurular, Bakanlığın Dijital Yazılım Sistemi (DYS) üzerinden yapılmakta olup kapasite raporu, üretim bilgileri ve ihracat planı gibi belgelerin sunulması gerekir. Başvuruda, ithal edilecek hammaddeler, bunlardan üretilecek ihraç ürünleri ve tahmini miktarlar “Proje Formu” ve Hammadde Sarfiyat Tablosu ile beyan edilir. Ayrıca firmanın bir ihracatçı birliğine üye olması ve Türkiye Gümrük Bölgesi’nde yerleşik olması şarttır.
- Belgenin Onayı ve İthalat İzni: Bakanlık, başvuruyu değerlendirip DİR belgesini onayladığında firma, belge kapsamındaki girdi ithalatlarına başlayabilir. Belge, hangi ürünlerin ne miktarda ithal edilebileceğini ve hangi ürünlerin ihraç edilmesi gerektiğini detaylı olarak listeler. İthalat sırasında gümrük idaresi normalde alınacak vergiler için teminat (nakit, teminat mektubu vb.) talep eder veya indirimli teminat uygular. Ancak ithalattan gümrük vergisi, KDV, ÖTV gibi mali yükler fiilen tahsil edilmez; bunlar sadece teminat altına alınır. İthal edilen ürünler ticaret politikası önlemlerine (örneğin anti-damping vergileri, kotalar) tabi olmadan yurda sokulabilir.
- Üretim ve İşleme Süreci: İthal girdiler firma bünyesinde veya yan sanayici denilen alt yükleniciler aracılığıyla işlenir. Bu süreçte elde edilen işlem görmüş ürünler, belirlenen DİR süresi içinde ihracata hazırlanır. DİR, üretim sırasında belirli esneklikler tanır: Örneğin, eşdeğer eşya kullanımı ile ithal edeceği mal gelmeden aynı kalite ve özellikte yerli veya serbest dolaşımdaki bir malı üretimde kullanıp ihraç edebilir, sonra ithalatını yapabilir. Ayrıca DİR belgesi kapsamında, bazı durumlarda önceden ihracat yapma (ihracatı ithalattan önce gerçekleştirme) imkânı da vardır. Tüm bu işlemler, belgedeki kayıt ve şartlara uygun yürütülmelidir; aksi takdirde kapatma aşamasında sorun çıkabilir.
- İhracatın Gerçekleştirilmesi: Firma, DİR belgesinde taahhüt ettiği nihai ürünleri, belge süresi dolmadan yurt dışına ihraç eder. İhracat miktarı ve tutarı, belgeye konulan taahhüdü karşılamalı veya aşmalıdır. İhracat gerçekleştikçe, gümrük ve bakanlık sistemlerinde DİR belgesinin ihracat hesabına işlenir. İhracat sayılan satış ve teslimler (örneğin, yurtiçinde yabancı bir proje kapsamında yapılan teslimler veya serbest bölgeye satışlar) mevzuatta tanımlanmış ise, bunlar da ihracat taahhüdüne sayılabilir. Bu sayede fiilen yurt dışına çıkmasa bile, belirli özel durumdaki teslimatlar da DİR kapsamında ihracat olarak kabul edilebilir.
- Taahhüt Kapatma Süreci: DİR belgesinin süresi bitiminde (veya firma tüm taahhüdünü daha erken tamamladığında) taahhüt kapatma işlemi yapılır. Firma, ilgili ihracatçı birliklerine ve Ticaret Bakanlığı’na müracaat ederek ithal edilen girdilerin karşılığının tamamen ihraç edildiğini belgelemek durumundadır. Bu aşamada ithalat ve ihracat verileri karşılaştırılır: Belge kapsamındaki ithal girdi miktarları ve elde edilen ürünlerin ihracatı, fire oranları da dikkate alınarak kontrol edilir. Şayet taahhüt eksiksiz yerine getirilmişse, DİR dosyası müeyyidesiz (cezasız) kapatılır ve gümrüklerdeki teminatlar firmaya iade edilir. Böylece ithalat sırasında ödenmeyen vergiler tamamen düşmüş olur. Eğer firma taahhüdünü kısmen yerine getirebildiyse veya süresinde tamamlayamadıysa, eksik kalan kısım için vergiler tahsil edilir ve gerekirse cezai işlem uygulanır. Taahhüt kapatma başvurusu, belge süresi bittikten sonra en geç 3 ay içinde yapılmalıdır; aksi halde müeyyide riski artacaktır.
DİR Kapsamında Hangi Ürünler ve Firmalar Yararlanabilir?
Kimler DİR Belgesi Alabilir: Türkiye Gümrük Bölgesi içinde faaliyet gösteren ve imalat yaparak ihracat gerçekleştiren tüm firmalar DİR imkanından yararlanabilir. İmalatçı ve/veya ihracatçı sıfatına sahip, Türkiye’de yerleşik şirketler DİR belgesine başvurabilir. Büyük ölçekli sanayi firmalarından KOBİ’lere, hatta şahıs firmalarına kadar ihracat yapmayı planlayan herkes, gerekli koşulları sağladığında DİR alabilir. Önemli olan, alınan girdilerin belirlenen süre içinde ihracata yönlendirilmesidir. Uygulamada DİR belgesi için, firmanın bir ihracatçı birliği üyeliği bulunması ve üretim kapasitesini tevsik eden resmi kapasite raporuna sahip olması gerekmektedir. Dolayısıyla küçük ölçekli ihracatçılar da bu şartları sağladıkları takdirde DİR’den faydalanabilir.
Hangi Sektör ve Ürünler: DİR, geniş bir ürün yelpazesinde uygulanabilir. Sanayi sektörlerinde en yaygın teşvik araçlarından biridir; otomotiv, tekstil, elektronik, makine, kimya gibi sektörlerde pek çok firma ithal girdilerini vergisiz getirip mamul ihraç etmektedir. Tarım ve gıda sektörlerinde de DİR kullanılabilmektedir. Örneğin, bir gıda üreticisi ihraç edeceği işlenmiş ürün için gerekli bir tarımsal hammaddenin ithalatını DİR kapsamında yapabilir. Ancak tarım ürünlerinde DİR uygulaması, dünya piyasaları ve iç piyasa dengeleri gözetilerek özel düzenlemelere tabidir (Tarım ürünlerine ilişkin özel genelgeler mevcuttur).
Kısıtlamalar: Neredeyse tüm hammadde veya ara malı DİR kapsamında ithal etmek mümkün olmakla birlikte, mevzuat bazı istisnalar getirmektedir. Örneğin canlı hayvanlar, süs hayvanları, belirli balık türleri ile büyük ve küçükbaş hayvanlar için DİR izni/belgesi verilmez. Ayrıca çevre kirliliğine yol açabilecek atık maddeler veya yasaklı ürünler DİR kapsamına alınmaz. Bunun dışında, ithalatı tamamen yasaklanmış (örneğin bazı atıklar, kimyasallar) eşyalar DİR ile de getirilemez. DİR’in amacı yurtiçinde temin edilemeyen veya fiyat/kalite avantajı olan girdilerin ithaline izin vermek olduğundan, iç piyasadan kolayca temin edilebilen bazı ürünlere de Bakanlık tarafından kısıtlama getirilebilir. Genel olarak, sanayi ve tarım alanında ihracata yönelik üretim yapan hemen her firma, uygun girdiler için DİR’den yararlanabilir.
DİR’in Sağladığı Maliyet Avantajları
Dahilde İşleme Rejimi, firmalara önemli maliyet avantajları sunar ve bu sayede uluslararası pazarda rekabetçi olmayı kolaylaştırır:
- İthalat Vergilerinden Muafiyet: DİR’in en büyük avantajı, ithal edilen girdiler için gümrük vergisi, KDV, ÖTV gibi vergileri ödememektir. Ayrıca ithalatta alınan diğer vergi, resim ve harçlar ile ithalat sırasında uygulanabilen fonlar da DİR kapsamında muaf tutulur. Örneğin, normalde %10 gümrük vergisi ve %18 KDV’ye tabi bir hammaddenin DİR kapsamında vergisiz ithali, maliyetleri ciddi oranda düşürür. Benzer şekilde, varsa ithalde alınan KKDF gibi fon kesintileri de uygulanmaz. Bu vergi muafiyetleri, ürün başına düşen hammadde maliyetini azaltarak üretim giderlerini düşürür.
- Nakit Akışına Katkı: DİR, şirketlerin nakit akışını olumlu etkiler. Normal şartlarda ithalat sırasında ödenmesi gereken vergilerin ödenmemesi (veya sonradan iade alınması yerine hiç ödenmemesi), firmaların işletme sermayesini korur. Teminat verilse bile, nakit çıkışı olmadığı için şirketler bu kaynakları üretimde ve diğer işletme giderlerinde kullanabilir. Özellikle yüksek tutarlı ithalat yapan ihracatçılar için KDV ve gümrük vergisi ödememek, finansman yükünü azaltır ve likiditeyi iyileştirir. Bu da firmanın daha rahat üretim yapmasını ve yeni yatırımlar planlamasını sağlar.
- Rekabet Gücünün Artması: İthal girdi maliyetlerinin azalması, toplam üretim maliyetini düşüreceği için ihraç ürünlerin fiyatlarını aşağı çeker. Bu sayede firma uluslararası pazarda daha rekabetçi fiyatlar sunabilir. DİR’in temel amaçlarından biri de ihracatçılara dünya piyasalarında rekabet gücü kazandırmak ve ihracatın sürdürülebilir artışını sağlamaktır. Ayrıca, DİR sayesinde firmalar daha kaliteli veya uygun fiyatlı hammaddelere erişebildiğinden, ürün kalitesini yükseltip katma değeri artırabilirler. Tüm bunlar uzun vadede ihracatçı firmaların pazar payını ve karlılığını artırır.
- Üretim Planlama Esnekliği: DİR, doğru kullanıldığında işletmelere üretimi planlama konusunda esneklik sunar. Belge süresi içinde istenilen zamanda ithalat yapma imkânı olduğundan, firmalar hammadde stoklama ve tedarik zamanlamasını optimum şekilde ayarlayabilir. Örneğin, global piyasalarda hammadde fiyatının düşük olduğu bir dönemde DİR belgesi kapsamında alım yaparak avantaj sağlayabilirler. Aynı şekilde, üretim takvimine göre ithalatları parça parça gerçekleştirip hemen işleyerek depolama maliyetlerini azaltmak mümkündür. DİR kapsamında Tecil-Terkin mekanizması ile yurtiçinden de KDV ödemeden hammadde temin edilebildiği için, firma hem ithalattan hem yurtiçi alımdan en uygun zamanlı tedarik stratejisini kurabilir. Bu esneklik, siparişlere hızlı cevap verme ve talep dalgalanmalarını yönetme noktasında da avantaj sağlar.
DİR Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Dahilde İşleme Rejimi önemli avantajlar sunsa da, yanlış uygulamalar veya ihmaller ciddi sorunlara yol açabilir. DİR mekanizmasını kullanırken firmaların aşağıdaki konulara özellikle dikkat etmesi gerekir:
- Süre ve Taahhüt Şartlarına Uyma: DİR belgesi belirli bir süre için geçerlidir (genellikle sektöre göre 6-12 ay). İhracat taahhüdü bu süre zarfında yerine getirilmelidir. Süre bitimine kadar taahhüdün tamamlanmaması halinde, ek süre alınmamışsa firma vergisel yükümlülüklerle karşılaşır. Her ne kadar belirli şartlar altında ek süre imkanı olsa da (örneğin ihracatın %25’inin gerçekleşmesiyle orijinal sürenin yarısına kadar uzatma alınabilir), plana uygun ihracat yapmak en güvenli yoldur. Aksi takdirde, süre aşımında gecikme faiziyle vergi ödeme ve hatta usulsüzlük cezası riski vardır. Firmalar, DİR sürelerini ve kalan taahhüt miktarlarını sürekli takip etmeli, gerektiğinde zamanında ek süre başvurusu yapmalıdır.
- Doğru ve Eksiksiz Belge/Beyan: DİR başvurusundan itibaren tüm belgelerin doğru hazırlanması ve beyanların gerçeğe uygun yapılması çok önemlidir. Kapasite raporu, üretim bilgileri, sarfiyat tabloları ve diğer sunulan veriler gerçeği yansıtmalıdır. Yanlış beyan edilen ithalat miktarları veya ürün bilgileri ileride kapatma aşamasında sorun yaratır. Ayrıca ithalat ve ihracat işlemlerinde gümrük beyannamelerinin DİR belgesine uygun şekilde doldurulması gerekir. GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) numaralarının doğru eşleştirilmesi, eşyanın cinsinin ve miktarının belgeye uygun olması şarttır. Aksi halde belge kapatma sırasında uyumsuzluklar tespit edilir ve firma cezai duruma düşebilir. DİR sürecine hakim olmayan personel hatalı işlem yapabileceğinden, mümkünse uzman danışmanlık almak faydalıdır.
- Taahhüt Kapatma ve İdari İşlemler: İhracat gerçekleştikten sonra bürokratik işlemlerin tamamlanması, yani taahhüdün kapatılması için gereken evrakların temini ve başvuruların yapılması ihmal edilmemelidir. İhracatın gerçekleşmiş olması tek başına yeterli olmayıp, bunun resmi olarak kapatılması gerekir. Süre bitiminden itibaren 3 ay içinde kapatma müracaatı yapılmazsa, sistem otomatik olarak belgeyi res’en kapatma yoluna gidebilir ve bu durumda eksik işlemler varsa müeyyide uygulayabilir. Kapatma başvurusunda ihracatçı birliği onay yazıları, gümrük beyannameleri listesi gibi evrak talep edilir. Bu süreçte yaşanan bir eksiklik (örneğin bir beyannamenin kapatmaya sayılmaması) taahhüdün açık kalmasına yol açabilir. Bu nedenle ihracat ve ithalat kayıtlarının düzgün tutulması, her ihracatın belgeye işletilmesi ve kapatma başvurusunun titizlikle yapılması gerekir.
- Rejimin Amacına Aykırı Kullanım: DİR, ithal girdilerin ihracata yönelik kullanımına izin veren bir sistemdir. İç piyasada satış, bu rejimin amacı dışında bir kullanım sayılır. DİR kapsamında vergisiz ithal edilen bir ürünü Türkiye’de satmak kesinlikle yasaktır. Eğer firma ithal ettiği ham maddeyi veya bu ham maddeyle ürettiği ürünü iç pazara sunmak isterse, öncelikle DİR rejiminden çıkış yapmalı ve ilgili tüm vergileri ödemelidir. Aksi halde, rejim hükümlerine aykırı hareketten dolayı çok ağır yaptırımlarla karşılaşılabilir. Örneğin, süresi içinde ihrac edilmeyen veya izinsiz iç piyasaya verilen eşyanın vergilerinin 2 katına kadar para cezası kesilebildiği durumlar mevzuatta yer almaktadır. Dolayısıyla DİR kapsamında ithal edilen girdiler sadece taahhüt edilen ihracat ürünlerinin imalatında kullanılmalı, aksi yöndeki her adımın ciddi cezalara tabi olacağı unutulmamalıdır.
Sonuç: DİR, doğru uygulandığında işletmelere büyük avantaj sağlayan bir teşvik mekanizmasıdır. Ancak mevzuatın gerektirdiği işlemleri zamanında yapmamak veya usule aykırı kullanmak ciddi maliyetlere sebep olabilir. Bu nedenle DİR sürecinde her adımı dikkatle planlamak, gerektiğinde uzman desteği almak ve yükümlülükleri titizlikle yerine getirmek en iyi yaklaşımdır.


