Dış Ticarette Teslim Şekilleri: 2025 Güncel Incoterms Rehberi

dış ticaret teslim şekilleri

Dış ticarette teslim şekilleri, uluslararası ticaret yapan herkesin bilmesi gereken temel kavramlardır. Uluslararası Ticaret Odası (ICC) tarafından standardize edilen bu teslim şekilleri, alıcı ve satıcı arasındaki sorumlulukları net bir şekilde belirler. ICC tarafından en son 2010 yılında yayımlanan INCOTERMS, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren uygulamaya geçmiştir. Ancak günümüzde INCOTERMS 2020 revizyonu, 01.01.2020 tarihinden itibaren kullanılmaktadır.

Uluslararası ticarette toplam 11 teslim şekli bulunmakta ve bunlar iki ana sınıfa ayrılmaktadır. Bunlar arasında “tüm taşıma türlerini kapsayan kurallar” (EXW, FCA, CPT, CIP, DAT, DAP, DDP) ve “deniz ve içsu taşımalarına özgü kurallar” (FAS, FOB, CFR, CIF) yer almaktadır. Örneğin, FOB teslim şekli dış ticarette en çok kullanılan teslim şeklidir. Ayrıca, EXW teslim şeklinde satıcı malları işletmesinde alıcıya hazır tutmakla yükümlüyken, bu teslim şeklinde satıcı açısından asgari yükümlülük bulunmaktadır.

Bu makalemizde, 2025 yılı için güncellenmiş INCOTERMS kurallarını, her bir teslim şeklinin detaylı açıklamalarını ve doğru teslim şekli seçiminde dikkat edilmesi gereken hususları sizler için derledik. Böylece dış ticaret işlemlerinizde risk ve maliyet dağılımını daha iyi anlayabileceksiniz.

Incoterms 2025 Nedir ve Dış Ticaretteki Rolü

Uluslararası ticaret dünyasında, malların bir ülkeden diğerine güvenli şekilde taşınması için ortak bir dile ihtiyaç vardır. INCOTERMS (International Commercial Terms) tam olarak bu ihtiyacı karşılamak için geliştirilmiş uluslararası kurallardır. Bu kurallar, alıcı ve satıcı arasındaki sözleşmelerde teslimata ilişkin esasları düzenlemek amacıyla oluşturulmuştur.

Uluslararası Teslim Şekillerinin Standartlaşması

INCOTERMS, İngilizce “International Commercial Terms” kelimelerinin bazı hecelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir terimdir. Bu terimler, uluslararası ticarette kullanılan kavramların bir standarda kavuşturulması amacıyla uygulamaya konulan programın parçasıdır.

Farklı ülkelerdeki alıcı ve satıcılar arasında ticari sözleşmelerin yorumlanmasında ortaya çıkabilecek yanlış anlaşılmaları en aza indirerek, küresel ticaretin daha güvenli ve verimli yapılmasına olanak tanır. Özellikle malların tesliminin nerede yapılacağı, masrafların kim tarafından karşılanacağı, sigorta ve taşıma sözleşmelerinin nasıl düzenleneceği gibi konularda netlik sağlar.

Uluslararası Ticaret Odası tarafından geliştirilen bu terimler, dünyadaki hükümetler, yasal makamlar ve uygulayıcılar tarafından kabul görmektedir. Buna göre, teslim şartları dünya çapında tanınır ve her faturada zorunlu tutularak pahalı anlaşmazlıkların olasılığını azaltır.

INCOTERMS, aşağıdaki temel amaçları gerçekleştirmek için tasarlanmıştır:

  • Malların küresel veya uluslararası nakliyesi ve teslimiyle ilgili görevleri açıkça belirtmek
  • Maliyetlerin taraflar arasında nasıl paylaşılacağını net bir şekilde tanımlamak
  • Risklerin hangi aşamada devredileceğini belirlemek

Önemli olan, INCOTERMS’in kendisinin bir sözleşme olmadığı, ödeme koşullarını belirlemediği veya mal mülkiyetinin devir anını tanımlamadığıdır. Bu kurallar, sadece alıcı ve satıcı arasındaki taşıma ve teslim sorumluluklarını düzenler.

Uygulama mantığı basitçe şudur: Bir firma, Türkiye’de serbest dolaşımda olan bir eşyayı işlem görmek üzere yurtdışına gönderir ve belirli süre sonunda işlem görmüş ürünü geri getirir. Normal koşullarda, bu ürün ithal edildiğinde tam gümrük vergisine tabi olabilirdi; ancak HİR sayesinde, gümrük vergileri orijinal malzeme değeri için ödenmez veya indirimli ödenir. Sadece yurtdışında gerçekleşen işçilik veya değer artışı için vergi ödenmesi gerekebilir (kısmi muafiyet). Rejimin arkasındaki temel prensip, ihracatın teşviki ve maliyet avantajı sağlanmasıdır: Firmalar yurt içinde yapamadıkları veya daha maliyetli yaptıkları üretim aşamalarını dışarıda yaptırabilir, ancak ürünlerini tekrar Türkiye’ye getirip kullanırken ya hiç vergi ödemez ya da çok azaltılmış vergi öderler. Bu sayede hem devlet, ürünün Türkiye’de son halini almasını ve katma değer yaratmasını sağlar, hem de firma çift vergilendirmeden kurtulur.

ICC ve Incoterms’in Tarihçesi

INCOTERMS’in tarihi, 20. yüzyılın başlarına kadar uzanır. Birinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, sanayiciler, finansçılar ve tüccarlardan oluşan bir grup, ekonomik refahı artırmak için endüstri standardı oluşturma fırsatı gördü.

Uluslararası Ticaret Odası’nın (ICC) 1919 yılında kuruluşunun ardından, ilk girişimlerinden biri uluslararası ticareti kolaylaştırmaktı. ICC, 1923 yılında 13 ülkede kullanılan altı yaygın ticari terimi inceleyerek bir çalışma yayınladı. Bu çalışma, terimlerin yorumlanmasındaki farklılıkları ortaya çıkardı.

Bu tutarsızlıkları incelemek için 1928 yılında ikinci bir çalışma yapıldı ve 30’dan fazla ülkede kullanılan ticaret terimleri yorumlandı. Nihayetinde, ilk INCOTERMS kuralları 1936 yılında resmen yayınlandı. İlk kurallar arasında FAS, FOB, C&F, CIF, Ex Ship ve Ex Quay yer alıyordu.

İkinci Dünya Savaşı sebebiyle kuralların revizyonu 1950’li yıllara kadar askıya alındı. Sonraki önemli güncellemeler şu şekilde gerçekleşti:

  • 1953: Deniz dışı taşımacılık için üç yeni ticaret kuralı (DCP, FOR ve FOT) eklendi
  • 1967: Sınırda teslim (DAF) ve varış yerinde teslim (DDP) terimleri eklendi
  • 1974: Havayolu taşımacılığı için FOB Airport terimi eklendi
  • 1980: Konteyner taşımacılığındaki artış için FRC terimi eklendi
  • 1990: Free Carrier terimi sadeleştirilerek FCA olarak değiştirildi
  • 2000: FAS ve DEQ terimleri gümrük mevzuatına uyumlu hale getirildi
  • 2010: D-grubu kuralları birleştirildi, DAF, DES, DEQ ve DDU kaldırıldı, yerine DAT ve DAP eklendi

2010 yılında yapılan revizyon 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren uygulamaya geçti. Daha sonra 2020 yılında son güncelleme yayınlandı. Mevcut durumda Incoterms 2020 versiyonu kullanılmaktadır ve bunun 2025’te değil, 2030’da güncellenmesi beklenmektedir.

Günümüzde INCOTERMS, ihracatçıların ve ithalatçıların sevkiyatların düzenlenmesindeki sorumluluklarını ve işlemin çeşitli aşamalarında yer alan sorumluluğun devrini tanımlayan 11 ayrı kuraldan oluşmaktadır. Bu kurallar, uluslararası ticaretin karmaşık yapısında, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini net olarak belirleyerek, anlaşmazlıkları önleme ve işlemleri kolaylaştırma işlevini sürdürmektedir.

2025 Incoterms Güncellemeleri ve Değişen Kurallar

Incoterms kuralları, uluslararası ticaretin temel yapı taşlarından biridir. Bu kurallar, ticari işlemlerde alıcı ve satıcı arasındaki sorumlulukları net bir şekilde tanımlar. Uluslararası Ticaret Odası (ICC), belirli aralıklarla bu kuralları güncelleyerek değişen ticaret koşullarına uyumlu hale getirir. Son yıllarda yapılan güncellemeler, özellikle teslim şekillerinde önemli değişiklikleri beraberinde getirmiştir.

DAT Teslim Şeklinin DPU ile Değiştirilmesi

Önceki Incoterms sürümünde yer alan “DAT” (Terminalde Teslim) terimi, güncel revizyonda “DPU” (Belirtilen Yerde Boşaltıldığında Teslim) olarak değiştirilmiştir. Bu değişikliğin temel nedeni, “terminal” ifadesinin çok sınırlayıcı olması ve teslimatin sadece terminalde yapılabileceği izlenimini yaratmasıydı.

DPU teslim şeklinde, satıcı malları belirlenmiş varış yerinde boşaltarak alıcının tasarrufuna bırakır. Terminal terimi; rıhtım, depo, konteyner sahası, yol, demiryolu veya hava kargo istasyonu gibi üstü açık veya kapalı olabilecek herhangi bir yeri kapsayabilir. Bu nedenle “terminal” ifadesi kısaltmadan çıkarılarak, teslimatın her yerde yapılabileceği vurgulanmıştır.

DPU teslim şeklinin en belirgin özelliği, satıcının malların boşaltılmasından da sorumlu olmasıdır. Buna göre satıcı, malları teslim etmek istediği yerin boşaltma için uygun olduğundan emin olmalıdır. Ayrıca DPU, daha önceki DEQ klozunun aksine çoklu taşıma araçları için (multimodal) kullanılabilir özelliktedir. Kısacası, DPU kaldırılan DAF, DES ve DDU terimlerinin yerine getirilmiş bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır.

CIP Sigorta Kapsamının Genişletilmesi

Incoterms 2020 revizyonuyla birlikte, CIP (Taşıma ve Sigorta Ödenmiş) teslim şeklinde sigorta kapsamı önemli ölçüde genişletilmiştir. Önceki düzenlemelerde CIF (Masraf, Sigorta ve Navlun) ve CIP teslim şekillerinde standart bir minimum garanti bulunurken, yeni düzenlemelerle bu iki teslim şekli arasında sigorta kapsamı açısından farklılık yaratılmıştır.

CIP teslim şeklinde satıcının yaptıracağı sigorta artık “Enstitü Kargo Kurallarının A klozlarında veya benzer klozlarda yer alan geniş kapsamlı bir sigorta” olmalıdır. A klozlu yani kapsamı geniş sigortada sigorta teminat limiti “tüm riskler” olarak düzenlenmiştir. Buna karşılık, CIF teslim şeklinde sınırlı kapsamlı bir sigorta (örneğin ICC C Klozu) yeterli görülmektedir.

Bu değişiklikle birlikte, tarafların satış sözleşmelerinde özel bir düzenleme yaparak her iki teslim şekli için daha yüksek veya daha düşük bir teminat limiti belirleyebilmeleri de mümkün kılınmıştır. CIP teslim şeklindeki geniş kapsamlı sigorta, sigortalının kasten gerçekleştirdiği fiillerden kaynaklanan hasarlar, olağan ağırlık veya hacimde azalma, malın gizli ayıbı, denize elverişsizlik ve yüke uygunsuzluk, savaş ve grev hariç olmak üzere tüm teminatları kapsamaktadır.

FCA Tesliminde Konşimento Zorunluluğu

Uluslararası ticari işlemlerin yaklaşık %40’ının gerçekleştirildiği FCA (Taşıyıcıya Masrafsız) teslim şeklinde, satıcı gümrük işlemlerini tamamladıktan sonra malları belirlenen tarihte ve yerde ilk taşıyıcının gözetimine devreder. Bu andan itibaren malla ilgili tüm masraf ve riskler alıcıya geçer.

Özellikle denizyoluyla yapılan taşımalarda, FCA teslim şeklinde satıcının sorumluluğu mallar gemiye yüklenmeden önce sona ermektedir. Ancak akreditifli ödeme yönteminde bankalar, satıcıdan yükleme bildirimini içeren bir konşimento talep etmekte, bu da sorun yaratmaktaydı. Çünkü satıcının teslimat yükümlülüğü mallar gemiye yüklenmeden önce tamamlanmış oluyordu.

2020 güncellemesiyle birlikte, FCA teslim şeklinde yeni bir seçenek sunulmuştur. Buna göre, taraflar anlaşırsa, satıcı alıcıdan malların yüklendiğini belirten bir taşıma belgesi (on-board konşimento) talep etme hakkına sahip olmuştur. Böyle bir talepte bulunulduğunda, alıcı taşıyıcısına talimat vererek satıcıya verilmek üzere yükleme kaydı içeren bir konşimento düzenlenmesini isteyebilir. Taşıyıcı, masraflar ve riskler alıcıya ait olmak üzere, satıcıya yükleme kaydı içeren konşimentoyu düzenlerse, satıcı da bu belgeyi alıcıya iletmekle yükümlüdür.

Ancak bu seçimlik yöntemin tercih edilmesi durumunda, satıcının alıcıya karşı taşıma sözleşmesinin koşullarıyla ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı unutulmamalıdır. Bununla birlikte, yurtiçi teslimat ve yükleme tarihleri arasında farklılık yaratabilir. Bu durum, özellikle akreditif işlemleri açısından satıcı için sorunlara yol açabilir.

E Grubu: EXW Teslim Şekli Açıklaması

Uluslararası ticarette kullanılan teslim şekilleri arasında, EXW (Ex Works) satıcıya en az sorumluluk yükleyen teslim şekli olarak öne çıkar. E Grubu olarak sınıflandırılan bu tek teslim şekli, alıcıya maksimum sorumluluk yüklerken satıcının sorumluluğunu minimumda tutar.

EXW teslim şekli nedir?

EXW (Ex Works), Türkçe karşılığı “İşyerinde Teslim” olan, satıcının malları kendi tesisinde (fabrika, depo, işyeri vb.) alıcının tasarrufuna bırakarak teslim ettiği bir teslim şeklidir. Bu teslim şekli, Incoterms 2020’de tanımlanan 11 farklı teslim şeklinden biridir ve tüm taşıma türleri (karayolu, denizyolu, demiryolu, havayolu ve hatta çoklu taşıma) için kullanılabilir.

EXW teslim şeklinde satıcı, malları yalnızca belirlenmiş olan teslim noktasında hazır hale getirmekle yükümlüdür. Satıcı, malları herhangi bir taşıma aracına yükleme zorunluluğu olmaksızın, alıcının kullanımına sunar. Bu noktadan sonra, mallarla ilgili tüm masraflar ve riskler tamamen alıcıya geçer.

Öncelikle bilinmesi gereken, EXW’nin ihracat gümrükleme işlemleri yapılmamış ve taşıma aracına yüklenmemiş bir teslim şekli olduğudur. Bu teslim şekli, daha çok ülkeler arasında gümrük sınırları olmayan Avrupa Birliği gibi yerler için uygundur.

Satıcı ve Alıcı Sorumlulukları

Satıcının Sorumlulukları:

  • Anlaşmada öngörülen koşullara uygun olarak malları hazırlamak
  • Malları belirlenen zamanda ve yerde (kendi fabrikası, deposu vb.) teslime hazır hale getirmek
  • Malların nakliye için hazır olduğunu alıcıya bildirmek
  • Gerekli kalite kontrolü, ölçüm, tartma ve işaretleme işlemlerini yapmak
  • Fatura ve çeki listesi gibi gerekli belgeleri hazırlamak

Bununla birlikte, satıcının taşıma veya sigorta sözleşmesi yapma yükümlülüğü yoktur. Eğer teslim yerinde net olarak anlaşılan belirli bir nokta yoksa ve birkaç uygun nokta varsa, satıcı bunlardan kendi amacına en uygun olanını seçebilir.

Alıcının Sorumlulukları:

  • Sözleşme koşullarına uygun olarak mal bedelini ödemek
  • İhracat ve ithalat işlemleri için gerekli belgeleri düzenlemek
  • İhracat ve ithalat gümrük işlemlerini organize etmek ve vergileri ödemek
  • Malları satıcının işletmesinden teslim almak
  • Malların taşıması için taşıma acentesi ile anlaşmak ve navlun bedelini ödemek
  • Gerekirse malları sigorta ettirmek

Özellikle belirtmek gerekir ki, EXW teslim şeklinde ihracat gümrük işlemlerini de alıcının yapması gerekmektedir. Ancak bazı ülkelerin mevzuatları buna izin vermeyebilir. Örneğin, Türkiye Gümrük Mevzuatına göre ihracat gümrük işlemlerinin Türkiye’de yerleşik bir firma tarafından yapılması zorunludur.

Aşağıdaki tablo EXW teslim şeklinde masraf ve risk dağılımını açıkça göstermektedir:

İşlem KalemleriMasraflarRiskler
PaketlemeSatıcıya AitSatıcıya Ait
Ön TaşımaAlıcıya AitAlıcıya Ait
İhracat GümrüklemeAlıcıya AitAlıcıya Ait
Ana Taşıma Aracına YüklemeAlıcıya AitAlıcıya Ait
Ana UlaşımAlıcıya AitAlıcıya Ait
Ulaşım SigortaAlıcıya AitAlıcıya Ait
Ana Taşıma Aracından BoşaltmaAlıcıya AitAlıcıya Ait
İthalat GümrüklemeAlıcıya AitAlıcıya Ait
Son TaşımaAlıcıya AitAlıcıya Ait

Uygulama Örneği: EXW Bursa

Bursa’da yerleşik bir tekstil üreticisinin Almanya’daki bir alıcıya EXW teslim şekliyle satış yapacağını düşünelim. Bu durumda, Bursalı üretici:

  1. Malları kendi fabrikasında paketleyip etiketler
  2. Almanya’daki alıcıya malların hazır olduğunu bildirir
  3. “EXW Bursa” olarak fatura keser

Almanya’daki alıcı ise:

  • Türkiye’den taşıma yapabilecek bir lojistik firmasıyla anlaşır
  • Türkiye’de bir gümrük müşaviri ile çalışarak ihracat belgelerini düzenletir
  • Malların Bursa’dan alınıp Almanya’ya taşınması için tüm organizasyonu yapar
  • Malların yüklenmesi, taşınması ve sigortalanmasıyla ilgili tüm masrafları karşılar

Ancak uygulamada, Bursalı üretici genellikle ihracat gümrük işlemlerinde yardımcı olur ve bu hizmetin bedelini ayrıca faturalar veya asıl faturasına “gümrük masrafları” olarak ekler. Çünkü Türkiye’de ihracat gümrük işlemlerinin yerleşik firma tarafından yapılması zorunludur.

Dolayısıyla EXW teslim şekli, satıcılar için teoride en az sorumluluk gerektiren seçenek olsa da, pratik uygulamada bazı ek sorumluluklar doğabilir. Bu yüzden dış ticarette teslim şekilleri arasında seçim yaparken yerel mevzuat ve uygulamalar da göz önünde bulundurulmalıdır.

F Grubu: FCA, FAS ve FOB Teslim Şekilleri

F grubu teslim şekilleri, ihracatçının malları kendi ülkesinde belirli bir noktada teslim ettiği ve ana taşıma sorumluluğunu ithalatçıya bıraktığı teslim türlerini içerir. Bu grupta FCA (Free Carrier), FAS (Free Alongside Ship) ve FOB (Free On Board) olmak üzere üç farklı teslim şekli bulunmaktadır. Bu teslim şekillerinin ortak özelliği, tüm teslimatın satıcının yani ihracatçının ülkesinde gerçekleşmiş olmasıdır.

FCA teslim şekli nedir?

FCA (Free Carrier – Taşıyıcıya Masrafsız Teslim), uluslararası ticari işlemlerin yaklaşık %40’ında tercih edilen önemli bir teslim şeklidir. Bu teslim şeklinde satıcı, malları gümrük işlemlerini tamamlayarak belirlenen tarihte ve yerde ilk taşıyıcının gözetimine devrettiği anda teslim işlemlerini tamamlamış olur. Bu andan itibaren malla ilgili tüm masraf ve riskler alıcıya geçer.

FCA teslim şeklinde satıcının temel sorumlulukları şunlardır:

  • Malları istenilen miktarda, kalitede ve sevkiyat kurallarına uygun olarak hazırlamak
  • İhracat için gerekli izinleri almak ve gümrük işlemlerini tamamlamak
  • Malların teslim noktasına ulaştırılması için gerekli iç taşıma ücretini ödemek
  • Sözleşmede belirtilen tarihte ve yerde alıcının taşıyıcısına malları teslim etmek

Diğer yandan alıcı, mal bedelini ödemek, taşıma işini yapacak olan firma ile taşıma sözleşmesi yapmak, navlun ücretini ödemek ve ithalat gümrük işlemlerini yapmakla yükümlüdür. FCA teslim şekli, tüm taşıma türlerinde (karayolu, denizyolu, havayolu, demiryolu) kullanılabilir.

Bazı durumlarda alıcı, taşıma konusunda ihracatçıdan talepte bulunabilir. Böyle durumlarda ihracatçı, masrafları ve riski alıcıya ait olmak üzere yardımda bulunabilir.

FOB teslim şekli ve liman teslimi

FOB (Free On Board – Gemide Masrafsız Teslim), ülkemizde en çok kullanılan teslim şekillerinden biridir. Bu teslim şeklinde satıcı, malları belirlenen yükleme limanında, alıcı tarafından seçilen gemide veya belirlenen şekilde ulaştırılan malları temin ederek teslim eder. Mallara ilişkin hasar ve masraflar mallar gemide bulunduğunda alıcıya geçer.

FOB teslim şeklinde satıcının sorumlulukları:

  • Malların ambalajlama, işaretleme ve kontrollerini yapmak
  • Çıkış gümrüğündeki işlemleri ve bunlara ilişkin masrafları karşılamak
  • Malların gemiye yükleme işlemlerini gerçekleştirmek
  • İç taşıma sorumluluğunu üstlenmek

Alıcı ise malların asıl (ana) taşımasını yapmak, varış yerindeki gümrük ve vergi işlemlerini tamamlamak ve malların varış yerinde boşaltılması işlemlerini gerçekleştirmekle yükümlüdür.

Önemli bir nokta, FOB teslim şeklinin sadece deniz veya iç su (nehir) taşımacılığında kullanılabilmesidir. Ro-Ro taşımacılığında ya da konteyner taşımacılığında FOB teslim şekli kullanılamaz çünkü bu teslim şekli iki liman arasındaki gemi taşımacılığını ifade eder.

FAS ile Gemi Yanında Teslimat

FAS (Free Alongside Ship – Gemi Doğrultusunda Masrafsız Teslim), sadece deniz yolu ve nehir taşımacılığında kullanılan bir teslim şeklidir. Bu teslim şeklinde satıcı, malları belirlenen yükleme limanında, alıcı tarafından seçilen geminin doğrultusunda (örneğin bir rıhtımda veya bir mavnada) bırakarak teslim eder.

FAS teslim şeklinde satıcı şu sorumluluklara sahiptir:

  • Malları istenilen miktarda, kalitede ve sevkiyat kurallarına uygun olarak hazırlamak
  • İhracat izinlerini almak ve gümrük işlemlerini tamamlamak
  • Malın, yükleme limanına ulaştırılması için gerekli iç taşıma ücretini ödemek
  • Malları sözleşmede belirtilen tarihte ve limanda, yükleme yapılacak geminin yanına kadar getirmek

Alıcı ise malları gemiye yükleyip yükleme limanı ücretini ödemek, ana taşımadan sorumlu olmak ve taşımayı yapacak gemi şirketi ile taşıma sözleşmesi yaparak navlunu ödemekle yükümlüdür.

Incoterms 2020 güncellemesiyle birlikte, FAS teslim şeklinde gümrük işlemlerinin satıcı tarafından gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Bu durum, önceki versiyonlarda alıcının sorumluluğundaydı.

F grubu teslim şekillerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, teslim noktasından sonraki tüm sorumlulukların ve risklerin alıcıya geçtiğidir. Bu nedenle, uluslararası ticarette doğru teslim şeklinin seçilmesi, taraflar arasındaki sorumluluk dağılımının net bir şekilde belirlenmesi açısından büyük önem taşır.

C Grubu: CPT, CIP, CFR ve CIF Teslim Şekilleri

C grubu teslim şekilleri, uluslararası ticarette satıcının taşıma masraflarını kısmen veya tamamen üstlendiği, ancak riski erken bir aşamada alıcıya devrettiği teslim türlerini kapsar. Bu grupta dört farklı teslim şekli bulunur: CPT, CIP, CFR ve CIF. Bu teslim şekillerinin ortak özelliği, masrafların çoğunlukla satıcı tarafından karşılanırken, riskin genellikle mallar ilk taşıyıcıya teslim edildikten sonra alıcıya geçmesidir.

CPT teslim şekli ve taşıma sorumluluğu

CPT (Carriage Paid To – Taşıma Ödenmiş Olarak), malların ana taşıma masraflarının satıcı tarafından karşılandığı, sigorta ve diğer masrafların ise ithalatçıya bırakıldığı bir teslim şeklidir. Özellikle karma taşımacılıkta sıkça tercih edilmektedir.

CPT teslim şeklinde satıcının sorumlulukları şunlardır:

  • Yükü hazırlamak ve gümrük işlemlerini tamamlamak
  • Malları ana taşıma aracına yükletmek
  • Ana taşıma aracının navlun bedelini ödemek
  • İhracat ülkesindeki kontrol işlemlerinden doğabilecek masrafları karşılamak

Bu teslim şeklinde satıcının sorumluluğu, malları taşıyıcıya teslim ettiği anda biter. Bu noktadan sonra yükle ilgili tüm riskler ve maliyetler alıcıya geçer. Bunu formülle ifade edersek: CPT = FCA + Ana Taşıma Maliyeti şeklinde tanımlayabiliriz.

Alıcı ise malları taşıma aracından teslim aldıktan sonra:

  • Gümrük belgelerini düzenlemek
  • İthalat vergilerini ödemek
  • Yükleme öncesi muayene masraflarını karşılamak (ihracat ülkesindeki zorunlu kontroller hariç)
  • Sigorta yaptırmak (zorunlu değil)

sorumluluklarını üstlenir.

CFR teslim şekli ve navlun ödemesi

CFR (Cost and Freight – Masraflar ve Navlun), sadece deniz ve içsu taşımacılığında kullanılan bir teslim şeklidir. Bu teslim şeklinde satıcı, malları gemiye yükler ve varış limanına kadar olan navlun bedelini öder.

CFR teslim şeklinin temel özellikleri şunlardır:

  • Satıcı, malları yükleme limanında gemiye yükler
  • Taşıyıcıyı satıcı seçer ve taşıma sözleşmesini satıcı yapar
  • Boşaltma limanına kadar navlun bedeli satıcıya aittir
  • Satıcının varış limanında malların boşaltma giderlerini ödeme sorumluluğu yoktur

Burada önemli olan nokta, malların gemiye yüklendiği anda riskin alıcıya geçmesidir. Yani satıcı navlun bedelini ödese de, mallar gemiye yüklendikten sonra oluşabilecek hasarlardan sorumlu değildir.

Örnek olarak, “CFR İstanbul Limanı” şeklinde belirlenen bir teslim şeklinde, satıcı malları çıkış limanında gemiye yüklemek ve İstanbul Limanı’na kadar olan navlun bedelini ödemekle yükümlüdür. Gemi yolculuğu sırasında oluşabilecek hasarlardan ise alıcı sorumludur.

CIP ve CIF Arasındaki Sigorta Farkı

CIP (Carriage and Insurance Paid To – Taşıma ve Sigorta Ödenmiş) ve CIF (Cost, Insurance and Freight – Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun) teslim şekilleri, CPT ve CFR teslim şekillerine ek olarak sigorta sorumluluğunun da satıcıya ait olduğu teslim şekilleridir.

İki teslim şekli arasındaki temel farklar şunlardır:

ÖzellikCIPCIF
Taşıma TürüTüm taşıma türlerinde kullanılabilirSadece deniz ve içsu taşımacılığında kullanılır
Sigorta KapsamıGeniş kapsamlı sigorta (ICC A Klozu)Dar kapsamlı sigorta (ICC C Klozu)
Risk TransferiMallar ilk taşıyıcıya teslim edildiğindeMallar gemiye yüklendiğinde

Incoterms 2020 ile birlikte, CIP teslim şeklinde satıcının “tüm riskleri içine alacak biçimde” (ICC A Klozu) bir sigorta yaptırması zorunlu hale getirilmiştir. Öte yandan CIF teslim şeklinde sınırlı kapsamlı bir sigorta (ICC C Klozu) yeterli görülmektedir.

CIP teslim şeklindeki geniş kapsamlı sigorta, kasten gerçekleştirilen fiillerden kaynaklanan hasarlar, olağan ağırlık veya hacimde azalma, malın gizli ayıbı, denize elverişsizlik ve yüke uygunsuzluk, savaş ve grev hariç olmak üzere tüm teminatları kapsar.

Ayrıca, taraflar satış sözleşmelerinde özel bir düzenleme yaparak her iki teslim şekli için daha yüksek veya daha düşük bir teminat limiti belirleyebilirler. Bu esneklik, ticari tarafların ihtiyaçlarına göre sigorta kapsamını düzenlemelerine olanak tanır.

Uluslararası ticarette C grubu teslim şekilleri, satıcının taşıma ve sigorta konusunda sorumluluk aldığı ancak riskin erken devredildiği durumlar için ideal seçenekler sunmaktadır. Özellikle deniz taşımacılığında ve çok modlu taşımacılıkta sıkça tercih edilen bu teslim şekilleri, taraflar arasındaki sorumluluk dengesini net bir şekilde belirlemektedir.

D Grubu: DPU, DAP ve DDP Teslim Şekilleri

D grubu teslim şekilleri, uluslararası ticarette satıcıya en çok sorumluluk yükleyen teslim türlerini kapsar. Bu grupta, satıcı malları alıcının ülkesinde veya belirlenen varış noktasında teslim etmeyi taahhüt eder. D grubunda yer alan DAP, DPU ve DDP teslim şekilleri, malların taşınması, sigortalanması ve belirli durumlarda gümrükleme işlemlerinin tamamlanması açısından diğer teslim şekillerinden farklılık gösterir.

DAP teslim şekli ve teslim noktası

DAP (Delivered at Place – Belirlenmiş Olan Boşaltma Alanında Teslim), satıcının malları alıcının belirlediği teslim noktasına kadar taşımaktan ve teslim etmekten sorumlu olduğu bir teslim şeklidir. Bu teslim şeklinde, ihracatçı tarafından ticarete konu olan mal bir boşaltma alanında ve nakliye aracının üzerinde ithalatçıya teslim edilir. DAP teslim şeklini DAT teslim şekli ile karıştırmamak önemlidir.

Satıcı, malları belirtilen varma yerinde gelen taşıma aracından boşaltmadan alıcının tasarrufuna bırakarak teslim eder. Ayrıca, malların varma yerine getirilmesine ilişkin tüm hasar ve masrafları üstlenir. Satıcı hasarı ve masrafları kendisine ait olmak üzere, malların ihracı için gerekli her türlü ihraç iznini alır ve gümrük işlemlerini tamamlar.

Öte yandan, gümrük masrafları, vergi, resim ve harçlar alıcıya yani ithalatçıya aittir. Alıcı malları belirlenen yerde teslim alır ve teslimden itibaren tüm masraflar ve riskler alıcıya geçer. İthalat iznini alır, gümrük işlemlerini yapar ve vergilerini öder. Bunun yanı sıra, mallarin taşıma aracından boşaltma masrafı da alıcıya aittir.

DAP teslim şeklinde sigorta zorunlu değildir. Sigorta yaptırılması tarafların anlaşmasına bağlıdır.

DDP teslim şekli ve ithalat vergileri

DDP (Delivered Duty Paid – Gümrük Vergileri Ödenmiş Olarak Teslim), Incoterms 2000’den beri kullanılan ve satıcı için en büyük riskleri içinde barındıran bir teslim şeklidir. DDP, EXW teslim şeklinin tam tersi bir durum oluşturur – EXW ihracatçıyı koruyup ithalatçıya risk yüklerken, DDP tam tersini yapar.

Bu teslim şeklinde satıcı, malları ithalat için gümrüklenmiş olarak ve belirlenen varma yerinde taşıma aracında boşaltılmaya hazır şekilde alıcının tasarrufuna bırakır. Satıcı, malların belirlenen varma yerine getirilmesine ilişkin tüm hasar ve masrafları üstlenir. Buna ek olarak, malların sadece ihracı değil ithali için de gümrükleme işlemlerini yapmak, ihracat ve ithalat için gerekli her türlü harcı ödemek ve tüm gümrük formalitelerini yerine getirmekle yükümlüdür.

DDP teslim şekli tüm taşıma biçimleri için kullanılabilmektedir – denizyolu, havayolu, demiryolu veya karayolu fark etmeksizin. Dikkat edilmesi gereken en önemli konu, sigortanın satıcı tarafından yapılması gibi bir mecburiyetin söz konusu olmamasıdır. Ancak ithalatçı sigorta işlemleri için bilgi isterse, ihracatçı alıcıya bu bilgileri vermek zorundadır.

DPU ile Boşaltma Yerinde Teslim

DPU (Delivered at Place Unloaded), Incoterms 2020’de tanımlanmış ve DAT (Delivered at Terminal) teslim şeklinin yerini almıştır. Bu değişikliğin sebebi, “terminal” kelimesinin kaldırılması ve daha kapsamlı olan “delivered at place unloaded” yani “belirlenen yerde boşaltılmış olarak teslim” ifadesinin kullanılmasıdır. Böylece, teslimin sadece terminalde yapılabileceği yönündeki yanlış anlama düzeltilmiş ve teslimin herhangi bir yerde yapılabileceği açıkça belirtilmiştir.

DPU teslim şeklinde satıcı, malları sözleşmede belirlenen varış noktasında taşıma aracından indirerek teslimatı tamamlar. Boşaltma yeri; rıhtım, depo, konteyner sahası, tren istasyonu veya hava kargo istasyonu gibi üstü açık ya da kapalı yerler olabilir. Satıcı sevkiyat planını, alıcının bildirdiği boşaltma yeri ve terminale göre yapar.

DPU’nun önemli bir detayı, malların boşaltma maliyetinin ve riskinin satıcıya ait olmasıdır. Boşaltma yerine kadar tüm masraflar, risk, sorumluluk ve boşaltma masrafı satıcı tarafından karşılanır. Teslimden itibaren, ithalat gümrük işlemleri, gümrük masrafları, gümrükte doğan vergi, resim ve harçlar alıcıya aittir.

Sonuç olarak, D grubu teslim şekilleri, malların varış yerinde veya alıcının ülkesinde teslim edildiği durumlarda kullanılır. Bu teslim şekilleri satıcının sorumluluğunun en fazla olduğu teslim şekilleridir ve uluslararası ticarette her iki tarafın da sorumluluklarını doğru anlaması büyük önem taşır.

Teslim Şekillerine Göre Sigorta ve Gümrükleme Sorumlulukları

Uluslararası ticarette, malların bir ülkeden diğerine güvenli bir şekilde taşınması sürecinde sigorta ve gümrükleme işlemleri büyük önem taşır. Her teslim şeklinde, bu sorumlulukların alıcı ve satıcı arasında nasıl paylaşıldığı açıkça belirlenmiştir. Bu belirlilik, olası anlaşmazlıkları önleyerek ticari işlemlerin sorunsuz yürütülmesini sağlar.

Sigorta Zorunluluğu Olan Teslim Şekilleri

Tüm Incoterms teslim şekilleri incelendiğinde, yalnızca CIP ve CIF teslim şekillerinde satıcının malları sigortalaması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu iki teslim şekli arasında önemli bir sigorta kapsamı farkı mevcuttur.

CIP teslim şeklinde satıcı, “Enstitü Kargo Kurallarının A klozlarında veya benzer klozlarda yer alan geniş kapsamlı bir sigorta” yaptırmak zorundadır. A klozu, beklenmeyen ve öngörülemeyen ani bir kaza veya olay neticesinde taşınan yükte meydana gelebilecek fiziksel hasar ve kayıpları kapsar. Bununla birlikte, atomik harp silahları, radyoaktif maddeler, harp ve grev gibi istisnalar bu kapsamın dışındadır.

Diğer yandan, CIF teslim şeklinde ise satıcının daha sınırlı kapsamlı bir sigorta (ICC C Klozu) yaptırması yeterlidir. C klozu en dar kapsamlı sigorta klozu olup, malların sadece deniz kazalarına karşı sigortalanmasını içerir. Sigorta, minimum düzeyde olup ürün bedelinin en az %110’unu karşılayacak şekilde düzenlenmelidir.

EXW, FCA, FOB, CPT, CFR, DAP ve DPU teslim şekillerinde ise sigortanın kimin tarafından yaptırılacağı konusunda zorunluluk yoktur. Ancak bu durumlarda, genellikle riski üstlenen tarafın sigorta yaptırması beklenir. Özellikle DDP teslim şeklinde, satıcının sigortaya ilişkin yükümlülüğü bulunmamakla beraber, malın teslimine kadar tüm riski taşıdığından sigortanın satıcı tarafından yaptırılması beklenir.

Gümrükleme Masraflarının Taraflara Dağılımı

Gümrükleme masrafları ve sorumluluklarının dağılımı, seçilen teslim şekline göre önemli farklılıklar gösterir. DDP teslim şekli, satıcıya en fazla sorumluluk yükleyen teslim şeklidir. Bu teslim şeklinde satıcı, malların ithalat için gümrüklenmesi, ithalat harçlarının ödenmesi ve ithalat için gerekli tüm gümrük formalitelerinin yerine getirilmesi sorumluluğunu üstlenir.

Öte yandan, DAP teslim şeklinde satıcı, malları uygulandığı ölçüde ihracat için gümrükler ancak ithalat gümrük işlemleri, ithalat harçları ve vergilerinin ödenmesi alıcının sorumluluğundadır. Benzer şekilde, CIF ve CIP teslim şekillerinde de satıcının malları ihracat için gümrüklemesi gerekir, fakat ithalat harçlarının ödenmesi ve ithalat işlemlerinin tamamlanması yükümlülüğü bulunmaz.

Dış ticarette, gümrük masraflarının ve sorumluluklarının açıkça belirlenmesi, beklenmeyen maliyetlerin ortaya çıkmasını önler. Bu nedenle, tarafların teslim şekli seçiminde gümrükleme masraflarını da dikkate alarak bir fayda-maliyet analizi yapması önerilir. Özellikle farklı ülkeler arasında yapılan ticarette, gümrük mevzuatındaki farklılıklar ve ek masraflar göz önünde bulundurulmalıdır.

Teslim Şekli Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Doğru teslim şeklinin seçimi, uluslararası ticarette rekabet avantajı sağlar ve şirketlerin kârlılığını artırır. Bununla birlikte, bilgi eksikliği veya değiştirilmesi zor alışkanlıklar nedeniyle uygulamada yanlış seçimler yapılabilmektedir. Bu bölümde, işletmelerin teslim şekli seçerken dikkate alması gereken faktörleri inceleyeceğiz.

Taşıma Türüne Göre Uygun Teslim Şekli

Teslim şekli ile taşıma yöntemi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bazı teslim şekilleri yalnızca belirli taşıma türlerinde kullanılabilirken, diğerleri daha esnek olabilir. Örneğin:

  • Deniz ve İçsu Taşımacılığına Özgü Kurallar: FAS, FOB, CFR ve CIF teslim şekilleri sadece deniz veya iç su taşımacılığında kullanılabilir.
  • Tüm Taşıma Türlerini Kapsayan Kurallar: EXW, FCA, CPT, CIP, DAT (DPU), DAP ve DDP terimleri karayolu, havayolu, demiryolu ve multimodal taşımacılık dahil olmak üzere tüm taşıma türlerinde kullanılabilir.

Özellikle, FOB teriminin konteyner taşımacılığında kullanılması uygun değildir ve bu yaygın bir hatadır. Konteyner taşımacılığında CFR yerine CPT kullanılması da tavsiye edilmektedir. Ro-Ro taşımacılığında veya konteyner taşımacılığında gemi küpeştesi pratik bir anlam ifade etmediğinden, FOB yerine FCA kullanılması daha doğrudur.

Ayrıca, yer adlarını belirtmeden sözleşmede sadece fiyat hesaplamalarının göstergesi olarak terimlerin kullanılması da sık yapılan hatalar arasındadır. Tarafların, teslim yerindeki ilgili noktayı mümkün olduğunca açık bir şekilde belirlemeleri önerilir.

Maliyet ve Risk Dağılımı Analizi

Teslim şekli seçimi bir fayda-maliyet analizi yapılmasını gerektirir. Satıcı açısından sorumluluklar arttıkça (alıcının sorumlulukları azaldıkça), satıcının talep edeceği fiyat da artmaktadır. Öte yandan, satıcı açısından sorumluluklar azaldıkça, satıcı tarafından talep edilen fiyat düşmektedir.

Her Incoterms kuralı, taraflar için farklı düzeyde maliyet ve risk taşır. İlgili koşullar göz önüne alındığında, her iki taraf için de maliyetleri ve riskleri en aza indirecek ve ilgili süreçlerde optimum verimliliği sağlayacak kuralı seçmek önemlidir.

Gruplar açısından Incoterms kuralları değerlendirildiğinde, E’den F, C ve D grubuna doğru ilerledikçe satıcının sorumluluklarının kademeli olarak arttığı, alıcının sorumluluklarının ise azaldığı belirtilebilir. Seçilen kural, satıcıların ve alıcıların üstlendiği risk derecesini ve aynı zamanda karşılaştıkları maliyetleri etkileyerek, sunulan fiyatı ve işlemin kârlılığını belirler.

Uygun olmayan terimin seçilmesi durumunda ortaya çıkabilecek öngörülemeyen zorluklar ve ek maliyetler, ticaretin kârlılığını azaltabilir. Dolayısıyla, doğru seçimlerin yapılması, Incoterms kurallarının derinlemesine anlaşılmasına ve her ticari işlemi etkileyebilecek faktörleri değerlendirebilme becerisine bağlıdır.

Teslim şeklini seçerken bazı hukuki durumları da göz önünde bulundurmak gerekir. Örneğin, alıcı ihracatçı ülkede ihracatla ilgili gümrükleme işlemlerini doğrudan veya dolaylı olarak yerine getiremiyorsa EXW teslim şeklini seçmemelidir. Benzer şekilde, ihracatçı ithalatçının ülkesinde ithalatla ilgili gümrükleme işlemlerini doğrudan veya dolaylı olarak yerine getiremiyorsa DDP teslim şekli kullanılmamalıdır.

Sonuç

Uluslararası ticarette doğru teslim şeklini seçmek, işletmelerin başarısında kritik bir rol oynar. Böylece taraflar arasındaki sorumluluklar net bir şekilde tanımlanır ve olası anlaşmazlıklar önlenir. Esasen INCOTERMS kuralları, küresel ticaretin ortak dili olarak karşımıza çıkar ve tarafların beklentilerini standart hale getirir.

Daha önce belirttiğimiz gibi, teslim şekillerinin E’den D grubuna doğru ilerledikçe satıcının sorumlulukları artmakta, alıcının sorumlulukları ise azalmaktadır. Satıcılar için EXW en az sorumluluk gerektirirken, DDP en fazla yükümlülük getiren teslim şekli olarak öne çıkar. Ayrıca, her teslim şeklinin belirli taşıma türlerine uygun olduğunu unutmamak gerekir. Örneğin, FAS, FOB, CFR ve CIF sadece deniz ve içsu taşımacılığında kullanılabilirken, diğer teslim şekilleri tüm taşıma türlerinde geçerlidir.

Sigorta açısından bakıldığında, sadece CIP ve CIF teslim şekillerinde sigorta zorunluluğu bulunmaktadır. Undoubtedly, 2020 güncellemesiyle CIP ve CIF arasındaki sigorta kapsamı farkı daha belirgin hale gelmiştir. CIP’te geniş kapsamlı sigorta (ICC A Klozu) zorunlu kılınırken, CIF’te daha sınırlı bir kapsam (ICC C Klozu) yeterli görülmektedir.

Gümrükleme sorumlulukları da teslim şekillerine göre farklılık gösterir. Consequently, alıcı ve satıcının kendi ülkelerindeki gümrük mevzuatını ve sınırlamalarını göz önünde bulundurması büyük önem taşır. Özellikle DDP teslim şeklinde satıcının ithalat gümrük işlemlerini yapabilme yetkisinin olup olmadığı dikkate alınmalıdır.

Dış ticarette teslim şekli seçiminde şu faktörler mutlaka değerlendirilmelidir:

  • Taşıma türü ve mesafesi
  • Tarafların uluslararası ticaret tecrübesi
  • Ticaret yapılan ülkelerdeki yasal düzenlemeler
  • Maliyet ve risk dağılımının optimizasyonu
  • Sigorta ve gümrükleme işlemlerinin etkin yönetimi

Tüm bu bilgiler ışığında, başarılı bir dış ticaret operasyonu için INCOTERMS kurallarının doğru anlaşılması ve uygulanması şarttır. Therefore, işletmeler teslim şekli seçimini stratejik bir karar olarak değerlendirmeli ve bu kararın tüm süreçleri etkileyeceğini unutmamalıdır.

Sonuç olarak, INCOTERMS kuralları uluslararası ticarette riskleri azaltır, maliyetleri optimize eder ve taraflar arasında güven oluşturur. Ticari sözleşmelerde açıkça belirtilen teslim şekilleri, küresel pazarda rekabet avantajı sağlar ve şirketlerin kârlılığını artırır. Bu rehberin, dış ticaret faaliyetlerinizde doğru teslim şeklini seçmenize yardımcı olmasını umuyoruz.

Sık Sorulan Sorular (SSS)